Cenab-ı Hak buyuruyor:
Allah
Resulü buyuruyor:
- "Bir kişi zina ettiği zaman ondan iman çıkar, sanki bir gölge gibi başının üstünde durur. Zinadan ayrıldığı zaman ona geri döner."
- "Zina üzerinde devamlı israr eden kimse, puta
tapan kişi gibidir."
- "Muhakkak ki yedi kat gökler ve yedi kat yerler zina eden yaşlıya lanet ederler. Şüphesiz zina edenlerin avret yerlerinin çirkin kokusu, cehennem halkını bile rahatsız eder."
Zina, nesebin karışmasına, ailenin dağılmasına, hısımlık, komşuluk, arkadaşlık gibi bağların çözülüp toplumun manevi ve ahlaki değerlerinin temelden sarsılmasına yol açan ve insani bedeni zevklerinin esiri yapıp aşağılayan çirkin bir davranıştır. Kur'an'da zina eden erkek ve kadına bedeni ceza da uygulanması emredilmiştir. (Nur Suresi)
Zinada had cezasının uygulanması için, erkeğin cinsel organının en az sünnet yerinin kadının cinsel organına girmiş olması gerekir. Bundan daha azına mesela; öpmek, sarılmak veya uyluk arasına sürtünmek v.b. hareketler haram olmakla birlikte had cezasını gerektirmez. Küçük çocuk ve akıl hastası yükümlü olmadığı için bunların fiilde kendileri bakımından haddi gerektirmez.
Zina cezasının uygulanabilmesi için:
-Zina
edenin erginlik çağına ulaşması gerekir.
-Akıllı olması gerekir
-Zinanın istekle yapılması
gerekir.
-Zinanın insanla yapılması
gerekir.
-Zina edilen kadının ergin veya
kendisine cinsel
istek duyulan bir yaşta, ergin olması gerekir.
-Zinanın bir şüpheye dayalı
olmaması gerekir.
-Zinanın darul islam'da olması
gerekir
-Kadının diri olması. Ölü olan
kadınla cinsel temasta
had gerekmez.
-Cinsel temasın önden olması ve
sünnet yerinin girmiş
olması. Arkadan ilişki, yani livata için yalnız azar gerektirir.
Zina,
şahitlerle sabit olduğu gibi, ikrarlada
sabit olur. Bir erkeğin veya bir kadının zina etmiş olduğuna, dört
erkeğin,
hakim huzurunda bir oturuşta şahitlik etmesi gerekir. Şahit
olmama
durumunda, akıl ve baliğ olan bir kimsenin bizzat zina ettiğini
ayrı ayrı
dört oturumda dört defa ikrar etmesi ilede sabit olur. Cezası
kesildikten
sonra, hatta ceza tatbiki esnasında kabul ettiği zinadan vazgeçerse,
ceza
tatbik edilmez salınır.
Evli veya bekar olmasına göre
farklı cezalar
uygulanır. Cezanın yerine getirilmesi bakımından kadın ve erkek
arasında bir
fark yoktur.
Mahremle Yapılan Zina
Kendileriyle
ebediyen evlenilmeyecek olan ana, kızkardeş, kayın valide ve süt teyze
gibi
mahremlerle yapılan zina, sorumluluğu ve azabı en ağır olan zinadır.
Allah'ın Resulü buyuruyor:
"Mahremi
ile
zina edeni öldürünüz..."
"Mahremi ile zina eden kişi Cennet'e giremez."
Allah'ın
Resulü'nün
açıklamasına göre mahremlerle zina, ferd ve toplum olarak İslam
şahsiyetinden
bütünüyle soyutlanmanın göstergesidir. Bu azim zina nevinin İslam
ümmeti içinde
de yaşanacak bir bela olacağını Allah'ın Resülü şöylece bildirmişdir.
"Bir çift ayakkabının bir tekinin diğer tekine eşitliği gibi,
İsrailoğullarını kuşatan iman ve ahlak za'fının tıpa tıp benzeri, bana
inananlarıda kuşatacaktır. Öylesine kuşatacaktır ki; onlardan bir fert
açıktan
anasıyla zina yapacak olsa, ümmetimden bu işi yapacak bir kişi ortaya
çıkacaktır."
Zina kaç
kısımdır?
Zina
başlıca iki kısma
ayrılır: Uzuvların zinası ve tenasül uzvunun zinası. Uzuvların zinası,
ırzın zinasına yol açan hareketlerdir ki, şöyle sıralayabiliriz:
a) El
zinası: Yabancı
bir kadının eline veya teninin herhangi bir tarafına eliile dokunmak;
b) Dil
zinası:
Dinleyenlerin şehvehani hislerini tahrik edecek mahiyetteki kelamları
konuşmak;
c) Göz
zinası: Yabancı
kadınlara bakmak;
d) Ayak
zinası: Önceki
maddelerde geçen işlerin yapıldığı yerlere gitmek;
e) Kalbin
zinası: Zina ile ilgili
kimseleri ve buna dair işleri tahayyül ve tasavvurda bulunmak.
Zinanın
ırz
ile işleneni, elbette uzuvların zinasından ağırdır. Gerek dünyada
gerekse ahirete büyük cezaları vardır.
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
Bakış zinanın başlangıcıdır. Bunun için gözü korumak mühimdir, "Bakıştan ne olur" diyerek bu konuda aldırmazlık gösterenler sonunda büyük felaketlerle karşılaşırlar. Kasdi olmayan ilk bakıştan, kişi sorumlu tutulmamıştır. Fakat tekrar tekrar bakmak yasaklanmıştır.
Bu konuda Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmaktadır: "Birinci bakış, sana ama ikincisi aleyhinedir."
Yabancı erkek ve kadınların birbirine göz kırpmaları, kadının gözlerini süzmesi, gözlerin zinasıdır.
Şurası unutulmamalıdır ki; şehvetle bakışın "zina" olarak ifadesi hakiki manada cinsi temasla meydana gelen zina olmayıp, belki zinaya götüren en önemli sebeplerden biri olduğunun anlatılması sebebine bağlıdır. Bunun için "göz ve dil zinası" olarak bildirilen durumların "hakiki zina" ile bir tutulması mümkün değildir.
Kaynaklar
1)
İlmihal İslam ve Toplum, TDV
2) İslam İlmihali, Ali Fikri
Yavuz (İstanbul Eski
Müftüsü)
3) Şamil İslam Ansiklopedisi
4) Büyük Kadın İlmihali, Rauf
Pehlivan
5) İslam'a Göre Cinsel Hayat, Ali Rıza Demircan, Eymen Yayınları,
43.
Baskı, 2002
6) İslamda Kadın ve Aile, Mehmet Emre
Yorum Gönder